Örümcek Türleri

Örümcekler her zaman hayvanseverlerin ilgi duyduğu ve merak ettiği bir tür olmuştur. Peki örümceklerin türleri nelerdir? Örümcek türlerinin özellikleri nelerdir ve örümceklerin bakımı nasıl yapılmalıdır? Biz de sizler için birbirinden farklı örümcek türlerini listeledik.

Örümcek Türleri

Örümcekler birçok insan için bir fobi ve korku ögesi olarak simgeleştirilse de zevkine düşkün bir takım insan için kedi ve köpek gibi bir evcil hayvandır. Özellikle ülkemizde gün geçtikçe örümcek besleyen insanların sayısı artmakta ve alıcıların istekleri üzerine pet shoplar yurt dışından özel türler ithal etmektedir. Hal böyle olunca örümcek türlerinin özellikleri ilk kez örümcek besleyecek ve beslediklerinden farklı bir tür beslemek isteyenler için ilgi konusu olmuştur.

En Çok Bilinen Örümcek Türleri


1) Karadul örümceği (Latrodectus mactans),

Örümceklerden bahsederken listenin ilk başına karadul türünü yazmasak olmazdı. Karadul örümceği çiftleşme merasimi bittikten sonra kocasını yediği için bu isim ile anılmaktadır. Bu davranışın sebeplerini bilim adamları halen araştırmakta ve birçok teori atılsa da doğruluğu kesinleşmiş bir bilgi henüz yoktur. Erkeklerinin zehirleri insanlar için tehlikeli olmamasına rağmen dişisinin 1 damla zehri bir insanı acılar içerisinde öldürmeye yetmektedir. Sıcak iklimleri tercih eden bu tür dünyanın birçok yerinde görüldüğü gibi ülkemizde de mevcuttur. Hatta siz farkına varmasanız bile bahçenizde, apartmanınızda ve belki de evinizin içerisinde yaşamaktadır. Karadulların bir diğer ayırt edici özelliği ise sırtlarında kırmızı bir işaret bulunmasıdır.


2) Yalancı Karadul Örümceği (Steatoda)

Karadul örümceğiyle farklı aileden gelmesine rağmen davranış ve yaşam biçimleri karadul örümceğine benzer. Hatta birçok insan karadul beslediğini düşünürken aslında besledikleri yalancı karadul örümceğidir. Yalancı karadul örümceği karadul örümceğinden farklı olarak çiftleşme merasiminden sonra eşlerini yemezler. 2 örümceği ayırt etmenin en kolay yolu ise Karadullarda bulunan kırmızı desenin yalancı karadullarda sarı olmasıdır. Karadul kadar etkili bir zehre sahip olmasa da yalancı karadul örümceğinin zehri de dikkate alınmalıdır. İnsanları ısırmak gibi bir davranışları olmamasına rağmen İngiltere’de çıkan bir habere göre 13 yaşındaki bir kızı ısıran yalancı karadul örümceği genç kızın suratında 12 ay kalıcı bir yara izi bırakmıştır. Bu haberden de karadul örümceğinin ölümcül bir etkisinin bulunmadığının kanıtını da sizlerle paylaşmış olduk.


3) Kurt Örümceği (Trochose Ruricola)

Kamuflaj ve boyutu sayesinde ünlenen kurt örümceği Lycosidae ailesinin en iri üyesidir. Bacakları hariç gövdesi 2-3cm kadar büyümektedir. Karnının açık gri ve toprak rengi olmasından dolayı doğada iyi kamufle olur ve avlarını daha onlar avcıdan habersizken yakalar. Kamufle olma özelliklerini kullanarak ağ örmek yerine yere çukur kasarak avlarını bu çukurlar sayesinde gafil avlar ve ağ örmeye gereksinim duymaz. Kurt örümceklerinin bir diğer ayırt edici özelliği ise yavrularını yuvalarındaki bir ağa bırakmak yerine gövdelerinin altında bulunan ve ağ püskürtmeye yarayan spinneret (memecik) organlarına bağlı tutar. Kurt örümcekleri Karadullar gibi sıcak ve kurak yerleri tercih ettikleri gibi karadullardan farklı olarak yüksek rakımlı yerleri tercih ederler.


4) Zebra Örümceği (Salticus scenicus)

Atlamaları ile ünlenen zebra örümcekleri diğer atlama örümceklerinden farklı olarak hiçbir ağ örmezler ve tropikal ormanlarda ağaç yapraklarında yaşarlar. Dünyanın en tatlı örümceği olarak da anılan zebra örümceklerinin boyları 3-5mm uzunluğundadır. Zebra örümceklerinin marifetleri sadece bunlarla sınırlı kalmayıp sevilmesinin ana nedeni olan kur dansı gibi birbirinden farklı oldukça farklı özellikleri vardır. Kur dansı esnasından arka ve önce bacaklarını farklı dans figürlerinde hareket ettirerek dişisinin ilgisini çekmektedir. Dişisi de erkeğin hareketlerinden etkilenirse işte o zaman birçok dans koreografisine konu alan karşılıklı dansları başlar. Tropikal orman iklimini sevdikleri için maalesef zebra örümceklerinin bu etkili çiftleşme öncesi merasimlerini ülkemizde canlı olarak görememekteyiz.